More

    The Batman (2022)


    Konusu:
    ”Batman olarak geçirdiği iki yıl, Bruce Wayne’i Gotham Şehri’nin gölgelerine sürüklemiştir. Şehrin yozlaşmış yetkilileri ve yüksek profilli kişiler ağı arasında güvenilir müttefikleri Alfred Pennyworth ve Teğmen James Gordon ile Batman, kendisini şehir halkı arasında intikamın yegane örneği olarak kanıtlamıştır. Bir katil, bir dizi sadist entrikayla Gotham’ın seçkinlerini hedef aldığında, arkasında bıraktığı şifreli ipuçları, Batman’i yeraltı dünyasını soruşturmaya iter. Batman burada Kedi Kadın olarak da bilinen Selina Kyle, Penguen olarak da bilinen Oswald Cobblepot Carmine Falcone ve Riddler olarak da bilinen Edward Nashton gibi karakterlerle karşılaşır. Kanıtlar ve failin planlarının ölçeği netleşirken, Batman yeni ilişkiler kurmalı, suçlunun maskesini düşürmeli ve Gotham Şehri’ni uzun süredir rahatsız eden, gücün ve yolsuzluğun kötüye kullanılmasına adalet getirmelidir.”

    IMDb: 7.8

    Bir Batman fanı olarak ”Biz ne izledik?” dediğim bir Batman filmi.

    Öncelikle yaratılan kasvetli atmosferi bir yere kadar beğenmiştim. Evet Gotham şehrinin yozlaşmışlığını ve sistemin çarkının bozulduğunu bu havayla bize vermeye çalışmışlar ama aşırı karanlık ne jestler ne mimikler neredeyse görülmüyor. Karanlıkta bir şeyler oluyor siz de tahmin etmeye çalışıyorsunuz. Gotham çok kötü bir yer tamam herkes, tüm kurumlar yozlaşmış ama bunu görebilseydik en azından.

    Görüntünün karanlığının yanı sıra filmin yaklaşık 3 saat olmak gibi bir sorunu da var. Öyle bir 3 saat ki Quentin Tarantino havasında repliklerle donatılmış ama bir şey anlatmayan, bir anlam ifade etmeyen ”öylesine” bir uzun uzadıya replikler silsilesi ve zaman öldürmek için para+çokomel eğrisi gibi cinayet+bulmaca eğrisi çizmişler. Bir kere oldu, iki kere oldu, üç kere oldu… tamam da artık uzatmanın anlamı nedir?

    Mantık hatalarına oyunculukların yetersiz olması da eklenince seyir zevki iyice düşüyor. Robert Pattinson’ı yeni Batman olarak başarılı bulmadım. Bruce Wayne ve Batman halini yan yana koyduğumuzda bi alakasız, bi absürd duruyor ki Pattinson’un film boyunca konuştuğu replikleri alt alta yazsak 1 sayfa A4 doldurabilir miyiz emin değilim.

    Hint filmi gibi uzun uzun bakışmalar, her hoplamadan sonra topallamalardan konuşmaya bile fırsatı olmayan Batman’imiz soğuk bakışları, hastaymış gibi duruşuyla ama ”Bakın adelem yok değil” dermişçesine çıplak sırtını görüp durmamız haricinde daha bir sürü sorun var.

    Filmin ciddi bir ”kötü” imajı sorunu vardı. Kötü hangisi, kimin peşindeyiz. Tam birinin kötülüğüne yoğunlaşıyoruz başka taraftan başka bir kötü çıkıyor meğer o da kötüymüş, diğeri de kötüymüş ama gerçek kötü aslında falancaymış. Kötüyü bu kadar aktaramamak enteresan bir başarı diyebilirim.

    Tüm bunlara ek yazacağım daha onlarca detay varken burada sonlandırayım. Bu filmin devam onayı aldığını, Dünya genelinde $760 milyon hasılat yaptığını da hayretle bildireyim.

    Tüm sinemasever özellikle de Batmanseverlere iyi seyirler dilerim.

    Son Yazılanlar

    İlgili Seçenekler

    Yorum Yazınız

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz